Teslime DUMAN: Azad Bek -Kitap Tanıtımı-

Kitap Tanıtımı:

AZAD BEK

Teslime DUMAN

Toplumumuzda unutulmuş ya da yeterince bilinmeyen Güney Türkistan coğrafyasından ve o bölgede yaşamakta olan Türk topluluklarından, onların hayat tarzlarından, yaşam şekillerinden ve kültürlerinden haberdar olmak adına küçük derli toplu bir eser. Eser Afganistan Türkleri’nin Ruslara karşı yürüttüğü cihadın önderi Azad Bek Kerimî’nin hayatını ele alan belgesel bir roman olarak Bülent Keskin tarafından kaleme alınarak Ayyıldız Kitap tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlandı.

Orta Asya Türk tarihi yönünden meraklılarına el kitabı niteliğindeki roman Ruslarla İngilizlerin tarihî kavgasının bölgede bulunan Türk topluluklarını nasıl bir kardeş kavgasının içine sürüklediğinin öyküsü ile başlıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Rusların Sovyet sınırları içerisindeki Türklerden topladıkları askerleri hiçbir eğitim vermeden Doğu Avrupa’da ön safta savaşa sürdüklerini, bunlara karşılık Almanların da Rus ordusundan kaçanlarla birlikte esir aldıkları Türk asıllı askerlerden lejyonlar oluşturup harp sahasına sürmeleri neticesi kardeşler karşı karşıya gelmiş birbirlerini kırmışlardır. Anlaşılıyor ki ölenler Türk olduktan sonra komutanın kim ya da hangi milletten olduğu önemli değil.

Azad Bek Kerimî Kimdir?

Azad Bek Sovyetler Birliği sınırları içerisinde kalan Özbekistan’da doğup büyümüş ve tıp tahsili görmüş eğitimli, aydın, şuurlu bir babanın dört evladından en büyük olanıdır. Anne tarafından soyu Hokand Hanlığı’na dayanır. Babası Varis Bek Oğlu Azad’ı iyi bir eğitim alması, Türklük üzerinde oynanan oyunların farkında olması adına hukuk tahsili yapması için yönlendirmiştir. Oğlunun da kendisi gibi şuurlu bir Müslüman ve iyi bir Türk milliyetçisi olarak yetişmesini arzu ediyor ve elinden geleni yapmaya gayret ediyordu.

Afganistan’ın Ruslar tarafından işgalinde kuzey vilayetlerinin yani Güney Türkistan’ın işgal şekli ve sergilenen tavırlar Peştunların yoğun olduğu bölgelere göre farklılık gösteriyordu. Türk nüfusun yoğun olduğu yerlere Peştunlar yerleştirilerek etnik yapı değiştiriliyordu. Bunu yapmadıkları yerlerde de soykırım diye nitelendirilebilecek zulümler ve toplu imha hareketlerini, bomba düzenekli oyuncaklarla, yerleşim yerlerine uçaklarla atılan zavallı masum halkın yağmur zannettiği kimyasal silahlarla vicdanları sızlamadan pek ala yapıyorlardı.

Cihadın Organizasyonu

İşte böyle bir ortamda Varis Bek oğlu Azad Bek, sarsılmaz imanı ve Türklük aşkıyla Rusların yıllardır sürdürdükleri ayrılıkçı politikalar ve kışkırtmalar sebebiyle darmadağınık ve hatta birbirlerini hasım olarak gören Özbek, Türkmen, Kırgız, Karapapak, Afşar ve Hazara boylarına mensup Türk topluluklarını Kuzey Afganistan Vilayetleri İslami Birleşmesi adıyla bir çatı altında toplamayı başardı. Birliği öncelikle Özbekler, Türkmenler ve Taciklerin katılımıyla oluşturdu. Ardından dağınık halde bulunan diğer Türk topluluklarının desteğini de alarak genişletmek üzere çalışmalara başladı. Yakın dostu İlmurat Argun’u yardımcısı yaptı. Afganistan dışında yaşayan Türkistan kökenli aydınlarla irtibat kurmaya çalıştı. Bu sayede Baymirza Hayıt ve Veli Kayyumhan’a ulaştı. Pakistan Hükümetinde yer alan Türk asıllı görevlilere ulaştı. Onların desteğini aldı. Komünistlerle dağınık halde mücadele eden isimler ve mücahitler de bu birliğe katılmaya başladılar. İlmurat Bek, Dr. Abdülkerim Bek ve Aşur Pehlivan’ın Azad Bek’e verdikleri destek Birliğe katılanların da önünü açıyordu. Onun liderliğinde boylar arasında büyük ölçüde birlik ve dirlik sağlandı. Araya ayrılıkçı tohumların atılmaması ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi adına çok büyük çabalar sarf edildi. Amaçlarının ülkeyi işgalci Rusların elinden kurtarmak ve onlara yardım ve yataklık yapanları ortadan kaldırmak olduğunun anlatılması birliklerini perçinliyordu. Birlik içerisinde yer alan mücahitler arasında okuma yazma bilmeyenlerin cephelere gönderilmemesi kararlaştırıldı. Askerlerle birlikte kadınlar ve çocuklar için de okuma yazma seferberliği başlatıldı. Kılıcın yanında kaleminde gücünden faydalanmak üzere Peşaver’de Vatan adında bir gazete ve Erkin adında da bir mecmua çıkarılmaya başlandı.

Azad Bek’in başında bulunduğu Kuzey Afganistan Vilayetleri İslami Birleşmesi faaliyetlerini başarıyla yürütürken iktidar hırsı gözlerini bürümüş olan Gülbeddin Hikmetyar güçleri kendilerinden başka mücahit gruplarına özellikle de Azad Bek’le birlikte olan mücahitlere, onlara destek veren sivil insanlara, çocuklara, kadınlara Rusların zalimliklerini aratmayan zulümleri İslam adına yapmaya devam ediyorlardı. Zulümlerini hangi boyutlara vardırdıklarının örneklerini içiniz titreyerek gözyaşları içinde bu eserde okuyacaksınız. Arkasına Amerika’nın desteğini alan Hikmetyar adeta Rusları ülkeden atmayı bırakmış Azad Bek ve mücahitlerini kendine düşman ve rakip olarak seçmişti. Ruslar işgalin ilk günlerinde devletin başına getirdikleri Babrak Karmal’ı görevden alarak yerine Sovyet yanlısı Necibullah’ı getirdiler. Onu güçlendirmek için silah ve mühimmat da dâhil her türlü desteği verdiler. Rus yanlısı iktidar güçleri de işgalcilerle birlikte her türlü zulmü halka reva görüyorlardı. Ülkenin doğal kaynakları kendi halkı için kullanılmak yerine Rusya’ya taşınıyordu. Azad Bek’in zamanı geldiğinde ve fırsatını bulduğunda Güney Türkistan Devletini kuracak olması ne Rusya’nın, Amerika’nın ne de mevcut rejimiyle Afganistan ve Pakistan’ın işine geliyordu. Afganistan’da bulunan Türk varlığının dünyaya duyurulmasını başaran Azad Bek’in malum kesimlerden düşmanları da gün geçtikçe çoğalıyordu. Mücahitlerinin yoğun olduğu bölgelere sürekli bombardımanlar yapılıyor, yardımcıları öldürülüyor kendisine suikast palanları yapılıyordu.

Türkiye’de Tanınması ve Şehadeti

Azad Bek’in Ruslarla ve Rus yanlısı komünist iktidarla olan mücadelelerini dünyaya anlatmak ve kamuoyu oluşturmak için yeryüzünde tek bağımsız Türk Devleti olan Türkiye’ye gelme arzusunu Türk Ocakları ve Türkiye’de yaşayan Türkistan kökenli aileler işbirliği yaparak gerçekleştirdiler. Azad Bek’in Türkiye’de Türk Dünyası’nın Başbuğu Alparslan Türkeş ile yaptığı sıcak sohbet, görüşme ve konuşmalar tam metin halinde verilmiş. Ayrıca Türk Ocaklarında yaptığı ve Hayati Bice tarafından deşifre edilen konuşma metni yine aynı şekilde eserde yer almış. Ebulfez Elçibey’e gönderdiği mektupla birlikte kitap adeta belgesel bir roman niteliğini kazanmış.

Cenevre Anlaşmasıyla birlikte Rusların çekilmeye başlaması Afganistan içindeki karışıklığı bitirmeye yetmemiş hatta daha da karmaşık bir durum ortaya çıkmıştır. Mücahitler arasında husumetler tekrar baş göstermiştir. Kurulan hükümetler çok kısa bir sürede yerini bir başkasına devretmek zorunda kalmıştır. Böyle bir karmaşa içerisinde yönetimi kimselere bırakmak istemeyen Hikmetyar masum halk üzerine bombaları yağdırıyordu. Gittikçe karışan ülkede artık Azad Bek gözden düşürülmüştü. Taliban ile işbirliği yapıyor iftirası ile İran Gizli Servisi elemanları Azad Bek’in öldürülmesine karar vermişlerdi. Özbekler, Türkmenler ve Hazaraları tekrar birleştirerek Taliban’a karşı savaştırmak için görüşmelerde bulunacaksınız diyerek hazırladıkları bir planla Azad Bek ve iki arkadaşı Zeyniddin ve Halidin’i helikopterle götürdükleri bir yerde kurşuna dizerek amaçlarına ulaştılar. Azad Bek, gönlünde Güney Türkistan Devleti hayalinde Turanla şehitler kervanına karıştı. Ruhları şad, ebedi istirahatgâhları Cennet olsun.

Son olarak Azad Bek’i Türk Ocaklarında bizzat dinleyen birisi olarak belgesel niteliğindeki bu romanı başarı ile kaleme alan  Bülent Keskin’e ve Azad Bek’in Türkiye konuşmalarını kayda alarak deşifre eden ve tarihe mal olmasını sağlayan Dr. Hayati Bice Hocamıza teşekkür ediyorum.

Afganistan Türkleri’nin ve Güney Türkistan’ın bugün de tehdit altında olan varlığından haberdar olmak ve bilgilenmek isteyenler için mutlaka okunması gerektiğini belirtmek isterim.
***

Kitabın Künyesi:

Azad Bek / Bülent Keskin

AYYILDIZ KİTAP
Yayın Tarihi: 02.03.2022
ISBN: 9786057127877
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 206
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 12.5 x 19.5 cm

İnternetten Edinmek İçin:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/azad-bek/610180.html