Ayşe Filiz YAVUZ: HAYMA ANA / Oğulmaya Saparova hakkında…

HAYMA ANA / Oğulmaya Saparova
***
Ayşe Filiz YAVUZ
 ***
Oğulmaya Hanım, uzun süredir Türkiye’de yayınlanan Kardeş Kalemler dergisinde hikayeleri yayınlanan çok iyi bir yazar. Hikayelerinin temel konusu İran-Türkmensahra’da yaşayan Türklerin sıkıntıları, meseleleri, hayatlarından oluşuyor.
Oğulmaya Hanım kitabın aslını Kiril alfabesinde yazmış. Kendisi SSCB döneminde Türkmenistan’da doğmuş. Eğitimini, yüksek lisansını Türk dili ve edebiyatı, tarih üzerinde yapmış. El yazmaları uzmanı. Sonra Türkmensahraya taşınmış. Türk tarihinin izini sürüyor ve rehberlik yapıyor.
Kendini anlatırken şehirde büyüdüğünü ancak köylerde yaşayan kültür öğelerini araştırıp öğrendiğini ve yaşatmak için kitap-hikayelerinde kullandığını belirtiyor. “Şehirler öğretmiyor.” diyor. Rus yazarlardan örnekler vererek (Turgenyev, Solohov gibi), onlarında köylerde öğrendiğini ve bunları yaşamadan romanlara aktarılamayacağını belirttiklerini ekliyor.
Kitapta kadın unsuru ve etkinliği çok bariz. Bunun sebebi olarak kadınların Türk tarihinde, kültüründe ocak kurmak, sonra onun devamı olarak devlet kurmadaki öneminden bahsediyor. Kitabı yazmaya 2006 yılında Türkiye’de Hayma Ana türbesini ziyaretten sonra başladığını, o ziyaret sırasında oradan geçerken “Neden 800 yıl geç geldin?” diye bir iç ses duyduğunu ve kitaba bunun üzerine başladığını söylüyor. “Aslında Evliya Çelebi erkektir ama Türk kadınları da ta Türkistan coğrafyasından buralara gelmiş ve bu toprakları vatan yaparken çok dolaşmışlardır; bunları kaleme almak gerekir.” diye düşündüğünü açıklıyor.
Yazar Türklerin Anadolu’ya ilerlemelerinin tarihi izlerini 28 yıl boyunca araştırdığını ve sonra Hayma Ana türbesi ziyaretini takiben bu bilgiler ışığında romanı kaleme aldığını, mekanlar üzerinden konuyu devam ettirdiğini anlatıyor.
***

ESER

Kitap 13 bölümden oluşuyor. Her bölümün başında epigraf olarak güzel yazılar var. Moğolların büyük bir ordu halinde Türkistan coğrafyasını yakıp yıkarak, öldürerek Batıya doğru geldiklerini, istila haberi geldikten sonra Türkmen obalarının göç yoluna düşmelerini ve Süleyman Şah’ın hikayesini anlatan bir tarihi roman bu. Süleyman ve arkadaşları çevreyi kontrol etmek ve bilgi toplamak üzere Kayı obasından ayrılırlar. Dönüşte Süleyman sel sularına kapılır ve kaybolur. Ancak onu biri kurtaracak ve geri gönderecektir obasına. Haberler iyi değildir ve Kayıların başkanı Kaya Alp obayı toplayıp göçe karar verir. Yol kolay değildir. Hem ata topraklarını bırakmak, hem yolun bilinmeyen zorluklarına dayanmak, yoldaki uğursuz, hırsız, Moğol veya Haşhaşî casuslarına karşı uyanık olmak zorundadırlar. Bu arada obayı bekleyen birkaç yaşlı aksakal-ulu hatun ise başka bir hüzündür onlar için. Kaybettikleri büyükler, uğradıkları ihanetler, yolun zorlukları ve doğumlar, düğünler ile ara sıra mutluluk-ümit dolu günler ile yol devam eder.

Akıcı ve duraksamadan okunacak zevkli bir kitap. İçi kültür unsurları ile dolu. Hiç sıkmıyor, okuyucuyu boğmuyor. Ayrıca bu kültür unsurları (deyim, atasözü, inanış, adetler…) bize çok tanıdık ve bildik olunca insan geçmişe yeniden dönüyor. Roman bu yönü ile bir akademik çalışmayı hak ediyor. Türkiye ve Türkmen kültür karşılaştırması, kaybolanların hatırlanması, geçmişten gelenler ve bugüne ne kadarının nasıl aktarıldığı ve kaldığı gibi bir çok konuyu incelemek mümkün.
Kitap okuyucuya Dede Korkut kitabı benzeri bir kitap hazırlandığı intibaını veriyor. Hayvan sevgisi ve korunması, toprak hakkındaki düşünceler, insanlar arası ilişkiler, öldürmenin insan ruhuna verdiği azap, dostluk, kardeşlik, yola çıkanların birbirini kollaması, misafirperverlik gibi bir çok konu çok iyi verilmiş.
“Kitaba adını veren Hayma Ana kim?” sorusunun cevabı ve manevi anlamı kitabın sonuna kadar verilmemiş. Bu da kitaba daha merak unsuru veriyor ve okuyucuyu sonuna kadar okumaya sevk ediyor.
Kitaptaki insan adlandırmaları da çok güzel. Geleneğimizdeki isimler, neden verildiği ve Dede Korkut’taki adlardan kullanılanlar çok hoş olmuş.
Sözlük varlığını çok olumlu bir durum olarak düşünüyorum. Kaybolmuş kelimelerin yeniden hatırlanması, kültürlerin tanıtılması hatta unutulmuş adetlerin gün yüzüne çıkması açısından çok önemli. Daha geniş olabilir, daha fazla kelime, deyim burada açıklanabilirdi.
ELEŞTİRİ
1. Çevirmen-aktarıcı hataları sık yapılmış. Bu, kültürel aktarımdaki yanılmalardan, iyi bilinmeyen konulardan kaynaklanıyor. İmla hataları ve zaman zaman isim karışıklıkları da var.
2. Süleyman karakterinin Süleyman Şah olarak tanınmasında nasıl bir eğitim yolundan geçtiğinin anlatılması gerekirdi. Süleyman heyecanlı ve duygulu bir gençken birden babasının öldürülmesi ile nasıl Şah olarak bu kadar çabuk kabul edildi Kayılar arasında. Onu bu kabul için ortaya çıkaran eğitim babasından, çevresinden nasıl verildi, bunlara değinilmeli, işlenmeliydi. Çünkü sadece babasının oğlu olarak Kayıların başına geçmek yok burada. Onu şah olarak tanımak var ve bunun için Kayılar onda bir alt yapıyı görerek bu kararı alırlar.
3. Çok kısa değinilen bir kısım var. Yola devam ederken obaların hepsinin birlik olmayışına değinilmiş ve “Türk’ün karakteri böyle” denilerek anlatılmış. Bu konu daha geniş işlenebilirdi. Bu özelliğimizin Türklerin bir çok farklı devlet-devletçik-beylik kurmasındaki alt yapıyı oluşturduğu, yoksa dünyada bu gücü kimsenin durduramayacağı daha fazla verilseydi keşke.

4. Kitapta göç sırasında 3-4 günde almayı düşündükleri yolu 13 günde aldıkları yazılıyor. O coğrafya zorlu. Çöl, kurak alanlar, toz, sıcak veya gece soğukları, hava şartları, büyük bir sürüyü otlatmak, beslemek ve sulamanın zorlukları ve çocuk ve yaşlılarla yol almak kısmı… Bu zorluklar daha ayrıntılara girerek ve ilave maceralarla –Moğol casusları, ufak saldırılar vs- verilseydi, kitap kalınlaşsa bile çok daha iyi olabilirdi.

Sonuç
Çeviri-aktarma hatalarını görmezden gelinerek okunacak harika bir kitap. Yazarın kalemine sağlık.
Kitabın arkasında yazdığı “arkası gelecek” mesajının daha çabuk gerçekleşmesi dileğiyle yazarı tebrik ederim.
Ankara Aralık 2022

*Aymak-Ayma-Hayma Ana…
Çadır –arapca- kökü yerinde ama aslı Türkçe’dir.
__________________________

HAYMA ANA
Yazar: Oğulmaya Saparova
Türü: Roman.
İran Türkmensahra Edebiyatı örneği
Bengü Yayınları, Ankara 2020
Çeviri: Yusuf Akgül

238 sayfa roman, Sözlük ile birlikte 242 sayfa

İnternetten Sipariş:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayma-ana/547254.html