Halim KAYA: Marifet ve İltifat / ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ

ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ

Marifet ve İltifat 

Halim KAYA

06.11.2021

Kenan Eroğlu’nun  ilk kitabı “Bizi Biz Yapan Hayallerimiz Vardı” kitabı hakkında daha önce uzunca bir yazı yazmıştım. Bu yazım  Ülkücü Yazarlar Derneği’nin internet sitesi olan Ülkü-Yaz sitesinde yayınlanmış ve büyük ilgi ile karşılanmıştı. Ancak yayınlanmasının üzerinden bir yıla yakın bir süre geçen kitabın satışı konusunda benim beklediğim ilgiye nail olamadığını sanıyorum. Bugün de Eroğlu’nun  MHP eğitimcisi yetiştirmek için düzenlenen eğitimlerde anlatılan konulardan tuttuğu notları düzenleyerek kitaplaştırdığı “ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ” hakkındaki düşüncelerimi yazmak istedim.

Alparslan Türkeş’in okuyan ve düşünen bir gençlik yetiştirmeye çalışması ve bunun için kendisine sunulan hazır imkânları  elinin tersiyle bir kenara ittiğini düşününce Kenan Eroğlu’nun kitabının önemi daha açık olarak ortaya çıkıyor. Alparslan Türkeş, Hindistan Delhi sürgününden dönünce tanınmış milliyetçilerden Gökhan Evliyaoğlu kendisini iktidarın en yakın adayı olan Adalet Partisi’ne girmeye davet eder. Ancak o “Türkiye Huzur Derneği”ni kurarak bütün milliyetçileri bir araya toplamaya niyet etmiştir. Çünkü o gün de milliyetçiler siyasi bir organizasyonları olmadığı için bugünki gibi dağınıktı. Çeşitli partiler içinde fırsat ve yer bulabildikleri kadar yer alıyorlar ve sonuçta dağınık bir mücadeleyi yürütüyorlardı.

“Yüksek Vasıflı Türk”

Alparslan Türkeş tarafından kurulan Türkiye Huzur Derneği’nde başlayan eğitim ve seminer faaliyetleriyle amaçlanan da kendini yetiştirmiş, okuyan, her şeyden haberdar olan ve memleket meselelerini düşünüp kafa yoran, “Yüksek Vasıflı Türk” olma niteliğine sahip bir gençlik yetiştirmekti. Bu hedefle derneğin merkezi Ankara’da ve Anadolu karış karış gezilirken verilen konferanslarla bunu sağlamak gayreti gösteriliyordu. Konferanslardan birisine hava durumunun muhalefeti dolayısıyla sadece organizasyonda görevli sekiz gencin gelmesi karşısında mahcup düşen gençlere dönerek “Eğer siz de gelmeseydiniz, ben bu konferansı boş salona yapardım” diyerek konuşmaya başlayan ve gayet ciddi bir şekilde sekiz kişiye anlatacağı konuyu binlerce kişi önünde konuşurmuş gibi aktaran Türkeş, Türk gençliğinin eğitimine verilmesi gereken önem ve ciddiyetli kararlılığı sergilemişti.

Başbuğ Türkeş’in eğitim gayretindeki çabayı anlamak, yetiştirmek istediği ülkücü gençliğin hamurunu zihnindeki kaynağını anlamak için sözü edilen “ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ” kitabı önem arz ediyor. Türkeş’in kurmay subaylığının beslediği MHP fikriyatı, 12 Eylül öncesinde iki koldan eğitim faaliyetine devam ediyordu: Ülkücü basın-yayın ve Ülkü Ocakları seminerleri.  Ülkücü gençlerin eğitim organizasyonunun başında vefat ettiği güne kadar rahmetli Dündar Taşer vardı.

“Eğitimciler”
Dündar Taşer’in vefatından sonra, Ülkücü Gençlik sayıca çok artınca, (sayıları artık milyon ile ifade ediliyordu) seminerler yetersiz kalmaya başlamış,  yeni bir yarı-profesyonel bir “Eğitimciler” kadrosunun yetiştirilmesi mecburiyet halini almıştı.  İşte bu eğitimciler kadrosu Ankara’da yetiştirilip ekipler halinde Anadolu’ya dağılacak ve böylece ülkücü gençliğin ülkenin her yerinde aynı düşünce ve heyecanlara sahip olması sağlanacaktı.   Kenan Eroğlu’nun kitabı işte bu eğitimcilerin nasıl yetiştirilmeye çalışıldığını belgesel olarak gösteriyor.

“ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ”

Hem Ülkücü Harekete yeni katılan heyecanlı gençleri bilgilendirmek, hem de onları kuru bir cihangirlikten çok bilinçli bir hayat süren, aynı zamanda hayatına bu bilgiler ışığında yön veren, yaşayan bir gençlik durumuna sevk etmeye çalışılıyordu.  Alparslan Türkeş’in kafasında planladığı muhtevada eğitim verecek eğitimcileri yetiştirilebilseydi bugün Türkiye bambaşka bir ülke olabilirdi. MHP’nin verdiği birinci ve ikinci grup olarak bu eğitimlere katılan eğitimci olacak eğitimcilerin sayısının yüze ulaştığını düşünmüyorum. “ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ” kitabın muhtevasından yararlanan kişi sayısı da ilk elde bu kadar olmalı.

Kenana Eroğlu bu önemli eğitim faaliyetini belgeli olarak yazmadan önce yetiştirilecek eğitimcilerin seminer ve konferanslarında nelerin paylaşıldığını kimse bilmiyordu. Eğitime katıldıkları için konuya vakıf olanlar bile o günleri unutma noktasına gelmişti.  Şimdi derli toplu ve el altında bulundurulacak bir kaynak vasfında bir eser ile o günleri anlamak, Başbuğ Türkeş’in diğer siyasilerden farkını fark etmek mümkün oldu.

Alanında Benzeri Yok
Kenan Eroğlu’nun “ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ” kitabı 12 Eylül öncesinin kanlı günlerinde  yapılan ülkücü eğitim çalışmalarının muhtevasını ortaya koyan tarihi bir örneğidir. Yıllar sonra Kenan Eroğlu tarafından ortaya çıkarılan bu belge kitap  sahasında benzeri olmayan, yazılı tek vesika olma özelliği taşıyor.

Sosyal medyanın hemen her platformunda Türk milliyetçilerinin ve ülkücülerin kitap okumadığından yakınılıyor. Bu durumu dikkate alan Ocak yönetimlerimiz mutlaka insanlarımızın kitap ile barışması konusunda teşvik edici organizasyonlar yapmalıdır.  Türk Milliyetçileri “okumazlık” fasit dairesini parçalayıp yırtmalı ve eğitime, okumaya, kültüre sahip çıkan örnek bir topluluk halini almalıdır. Ülkücü Gençlik bunu uğrunda öldüğü Türk milleti için yapmalıdır. Türk Milletini millî şuur sahibi kılmak, millî bekasını tehdit eden konularda uyandırmak, düşmanlarını tanımak ve gaflette olanlara tanıtmak için okumalı ve okutmalıdır. Alparslan Türkeş ve Dündar Taşer’in “Yüksek Vasıflı Türk”ler olarak yetiştirmek istediği ve bugün sayıları milyonları aşan Türk milliyetçisi ülkücüler, nasıl bir vasıfta olması gerektiğini öğrenmek için bu kitabı “ÜLKÜCÜ HAREKETİN DOKTRİNER EĞİTİMİ”ni okumakla işe başlamalılar.

Sonuç
Basıldıklarından bu yana geçen sürede, şahsen beklediğim ilgiyi görmeyen Kenan Eroğlu’nun kitaplarını yeniden ülkücülerin gündemine taşımak istedim. Kendisine bütün ülkücü camia adına teşekkür eder; yeni eserleri ile Türk milliyetçisi gençlerin daha nitelikli ve daha kaliteli insanlar olması konusundaki gayretinde başarılar dilerim.
========================================================

NOT: Eserleri yayınlayan kitabevinin aşağıdaki adresi ile irtibat kurarak temin edebilirsiniz.

Yüzde İki Kitabevi 
0312 3090207
Hacettepe Mah. Öz Sok. No: 17
Hamamönü-Altındağ-ANKARA