TERAVİH NAMAZI

TERAVİH NAMAZI ve KILINIŞI
Ramazan ayında, gündüzleri oruç ibadetiyle, şuurlu bir şekilde Allah’a yönelen müminler, aynı atmosferi ve hazzı gecede devam ettirmek isterler. Bu istekleri teravih namazı ile gerçekleşir. Teravih namazı, Ramazan ayına mahsus erkek ve kadınlar için yirmi rekâttan ibaret bir müekket sünnettir cemaatle kılınır. Bu namazın cemaatle kılınması da kifaye sünnettir. Bir yerde bulunanların tamamı bu namazı terk etse günaha girerler.
Cami ve mescitlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde, bir özrü olmaksızın cemaati terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmasa da fazileti terk etmiş olur. Orucun değil vaktin sünnetidir. Özrü nedeniyle oruç tutmayanlar teravih namazını kılarlar.
Abdurahman b. Avf’ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (SAV):
“Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gibi günahlarından temizlenmiş olur” buyurmaktadır. (İbn Mace, İkametu’s salâ, 173, İbn Hanbel I, 191,195)
Resûlullah (SAV) Ramazan’da mescidde gece bir namaz kıldı. Sahabenin çoğu da O’nunla birlikte namazı kıldı. İkinci gece yine aynı namazı kıldı. Bu kez O’na tabi olarak aynı namazı kılan cemaat daha fazla oldu. Üçüncü gece Hz. Muhammed (SAV) mescide gitmedi, orayı dolduran cemaat O’nu bekledi. Resûlullah (SAV) ancak sabah olunca mescide çıktı ve cemaata şöyle buyurdu:
“Sizin cemaatla Teravih namazı kılmaya ne kadar arzulu olduğunuzu görüyorum Benim çıkıp, size namaz kıldırmama engel bir husus da yoktu. Ancak ben size, Teravih namazının farz olmasından korktuğum için çıkmadım” (Buhari, Teheccüd, 57)
Ebû zer (r.a.)’den nakledildiğine göre, Resûlullah (SAV) Ramazan ayının sonuna doğru bazı geceler de ashabına, gecenin üçte biri geçinceye kadar Teravih namazını kıldırmıştır.”(İbn Mace, İkametu’s salâ, 173)
Ebû Hureyre (r.a.)in naklettiği bir başka hadiste de Resûlullah (SAV)’in Ramazan ayında, ashaptan bir grubu, Ubey b. Kab (r.a.)’ın arkasında cemaatla namaz kılarken gördü ve: “Doğru yapıyorlar, yaptıkları şey ne güzeldir” diyerek tasvip ettikleri haber verilmiştir. (Ebû Davud, İkamu’s Salâ, 190)
Teravih namazı 20 rekâttır. İki veya dört rekâtta selam verilerek kılınır. İki rekâtta selam verilerek kılmakta daha çok fazilet vardır. İki rekâtta bir selam verilirse akşam namazının sünneti gibi, dört rekâtta selam verilirse yatsı namazının sünneti gibi kılınır. Teravih namazının vakti yatsı namazı ile birlikte başlar, fecir anına kadar devam eder.
4 rekâtlık Teravih Namazın Kılınışı

Yukarıda 4 rekâtta bir selam verilerek kılınırsa ikindi ve yatsı namazının sünneti gibi kılınır demiştik. Şimdi konuyu biraz açalım ve namazın kılınışını anlatalım.
Teravih namazının başında “Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya ve uydum hazır olan imam” diye niyet ederiz. İmamla birlikte içimizden Allâhü ekber deyip namaza başlar ve hemen Sübhaneke duasını okur ve sukut ederiz. İmam Fatiha ve zammı sureyi okur, okuduktan sonra imamla birlikte rükû ve secdeleri yapar, ikinci rekâta kalkarız. İmam yine Fatiha ve zammı sureyi okur, rükû ve secdeden sonra tahiyyata otururuz. Tahiyyat, salli ve barik dualarını okuruz. İmamla birlikte üçüncü rekata kalkar ve hemen Sübhaneke duasını okur ve sukut ederiz. Üçüncü ve dördüncü rekâtları aynı birinci ve ikinci rekâtı kıldığımız gibi kılar ve dördüncü rekâtın sonunda oturur, tahiyyat, salli, barik ve Rabbena dualarını okur ve imamla birlikte selam veririz.

Teravih namazı ile ilgili bir hadis-i şerifte “Kim inanarak ve Allah rızasını dileyerek Ramazan orucunu tutar ve gecesini teravihle ihya ederse, onun geçmiş günahı bağışlanır“ buyrulmuştur.
Yatsı namazı kılındıktan sonra camiye gelen kimse ( vitir namazı hariç ) önce yatsı namazını kendi başına kılar, sonra teravih için imama uyar. Daha sonra kaçırdığı teravih namazının rekâtlarını kendi başına kılarak tamamlar. İmamın teravihte halkı usandıracak kadar uzun Kur’an okuması uygun değildir. Cemaati sıkmamak adına tadili erkâna uymadan çok hızlı kıldırmak ta yanlıştır.