Ömer UMUR: TÜRK SİYASETİNDE MİLLİYETÇİLİK VE MHP

TÜRK SİYASETİNDE MİLLİYETÇİLİK VE MHP 

-“TÜRK SİYASETİNDE MHP ÜZERİNE NOTLAR” İSİMLİ KİTABIN İNCELEMESİ-

Ömer UMUR[1]

Eserin incelemesine geçmeden önce eserin yazarı hakkında kısaca bilgi vermek isterim.

Dr. Hayati Bice bir kamu kurumunda uzman olarak çalışmaktadır. Hayati Bice daha önce yazmış olduğu Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi, Divan-ı Hikmet: Hoca Ahmet Yesevi, Türk Yurtları Üzerine Notlar, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar ve İşaret Taşları isimli eserlerden ve 2012 yılında kurduğu ve halen genel başkanlığını yaptığı Ülkücü Yazarlar Derneği’nden ( ÜLKÜ-YAZ) tanıdığım ve ilgiyle takip ettiğim bir yazardır.

Yazar eserini yazarken kendisin de içinde bulunduğu camianın kendi ifadesi ile “Milliyetçi siyasetin kırk yıllık birikimini” kaleme almıştır. Yazar, kendisin de içerisinde olduğu, bizatihi şahidi olduğu veya kendisin özel görüşmelerinde anlatılan bilgileri derleyerek yaptığı analizleri kullandığı için eserde fazla kaynak kullanmamıştır. Okuyucunun ana konudan uzaklaşmaması için detay içeren konuları yazar dipnot olarak vererek okuyucunun ana konudan kopmamasını sağlamıştır.

Eserin içeriğine baktığımızda eser iki bölümden oluşmaktadır.

Eserin birinci bölümünde “Türk Milliyetçiliği Siyaseti” üst başlığı altında dokuz alt başlıkta MHP’nin derinlemesine incelemesi yapılmıştır. İkinci bölümde ise “Milliyetçi Siyasetin Kahramanları” başlığı altında Alparslan Türkeş, Dündar Taşer, Gün Sazak, Devlet Bahçeli, Muhsin Yazıcıoğlu ve Ali Güngör çeşitli yönleri ile ele alınmıştır.

Yazar MHP tarihini “1969-1980”, “1980-1997” ve “1997 Sonrası” olarak üç bölüme ayrılarak incelemiştir.

Eserin ilk konusu olarak MHP’nin nasıl örgütlendiğini tarihi geçmişini de analiz ederek, binasından, kurumsal internet sitesine, törenlerine kadar değişik faktörleri en ince detaylarına kadar inceleyerek oluşturmuştur. Yazar zaman zaman görmüş olduğu eksikleri veya temennilerini de konularına göre yazılarına eklemiştir. Yazarın MHP’yi tanımlarken kullandığı “TBMM’de kaç kişilik bir grubu olursa olsun –hatta TBMM’de temsil edilmese dahi- Türk siyasetindeki MHP geleneği, Türkiye ile hesabı olan hiçbir gücün ihmal edemeyeceği özgün bir yapılanmadır” sözleri ile 48 yıllık mazisiyle MHP’nin, Türk siyasetindeki köklü yerini ve önemini özetlediği görülmüştür.

Yazarın MHP için önemsediği “Siyaset Okulu” , “Erciyes Kurultayı”, “Ahlakçılık İlkesi” ve “Parti İçi Eğitim” konularındaki açıklamaları dikkate alınmalıdır. Yazar ikinci makalesinde aydınların siyasete uzak durmasının zararlarını Prof. Dr. İskender Öksüz’ün sözleriyle açıklarken, aydınların siyasette olmaları gerektiği tezini vurgulamaktadır. Yazar aydınların siyasetten uzak durmasını eleştirirken siyaseti din-iman meselesi haline getirmenin sakıncaları konusunda da uyarılarını da yapmaktadır. Yazar üçüncü makalesinde sivil toplum örgütlerinin öneminden bahsederken 12 Eylül öncesi derneklerinin işlevselliği ile günümüzdeki STK örneği olarak KAMU SEN ve Türk Ocağı örneklerinden yola çıkarak günümüz STK’larına bir eleştiri getirmekte ve partinin de hatasıyla STK’lardan kopuk bir MHP’nin ortaya çıktığını savunmaktadır.

Yazarın eserinde seçmenleri incelediği yazısında genç ve kadın seçmenlerin önemini vurgularken, seçimlerde aday sayısında genç ve kadınların oranının az olmasının oylara olan olumsuz etkisini analiz etmiştir. Yine bu yazısında “Siyaset Kimin İşi Olmalı” sorusunda MHP’nin teşkilatlarda görev yapanlar arasında eğitimli insanların sayısının artması gerektiği vurgusunu da yapmıştır. Yazarın en detaylı inceleme ve analizlerini oluşturan 9. Bölümde “Cemaat/Tarikat İlişkisi ve MHP” konusunu detaylı bir biçimde incelemiştir. Bu bölümde MHP ile cemaatlerin ilişkisi ve bunun oya yansımasını detayları ile vermiştir. Bu incelemede Türkiye’deki cemaat/tarikat oylarının sayısı ve partilere dağılımı da ayrıntılı şekilde incelenerek cemaat ve tarikatların seçimlere katkısının ne derece olduğu vurgulanmıştır. Bu konu vurgulanırken İskenderpaşa Cemaati’nin 2011 seçimlerinde (MHP’de kasetlerin patlak verdiği seçimler) MHP ye verdiği net desteğin arka planını detayları ile incelemiş ve ortaya koymuştur.

Kitabın ikinci bölümünde siyasetimizin kahramanları kısmında ilk olarak Başbuğ Alparslan Türkeş anlatılmaktadır. Türkeş’in tarikatlar ve dini yönünü alıntılar ile anlatmıştır. Dr. Hayati Bice’nin, “Alparslan Türkeş’i, ABD’nin Sovyetlere karşı kullandığı” gibi fazla dillendirilmeyen bir konuyu ABD kaynaklı belgeler ile detaylı olarak incelediği yazısı da okunmaya değer bir makaledir. Yine Alparslan Türkeş’e bir anıt mezar yapılmasını bütün ülkücülerin üzerinde bir borç olarak gördüğünü belirten yazar lider karizmasının nasıl olduğunu “Demirel-Erbakan-Türkeş” isimli bir diğer makalesi ile ortaya koymuştur.

Ülkücülerin hayatlarını örnek alacağı Dündar Taşer ve Gün Sazak makalelerinin ardından Dr. Devlet Bahçeli ile alakalı kendi özel görüşmeleri ile Devlet Bey döneminin en fazla tartışılan konuları olan “Devlet Bey ve Cuma Namazı Fitnesi” , “MHP ve İdam Meselesi” ve “Ak Partiye Verilen Destek” konularını açıklayan makaleleri tarihe tanıklık eden makaleler olarak görülebilecek makalelerdir. Yine Fetullah Gülen’in MHP’ye sızma girişimi ve Dr. Devlet Bahçeli’nin buna karşı tavrını da beki de ilk defa birinci kaynaktan okuma fırsatınız olacaktır.

Benim için eserde en çok merak edilen kısım olan Muhsin Yazıcıoğlu maddesinde yazar kendi penceresinden ayrılık dönemini ve o dönem cemaatlerin, BBP’yi kuran kadrolara yola çıkarken ne vadettiklerini ifade eden yazılarını da ilgi ile okuyacağınızı düşünüyorum. Yazara göre cemaatlerin özellikle Fetullah Gülen’in ayrılma döneminde Muhsin Yazıcıoğlu’na verdiği cesaretin de ayrılmaya etkisinin büyük olduğunu vurguladığı (Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları MÇP’den istifa etmelerinde ve yeni parti kurmalarında ülkemizde faaliyet gösteren cemaat ve tarikatların, farklı STK’ların etkisi olmuştur. Muhsin Yazıcıoğlu o dönem Fetullah Gülen ile İzmir’de az kişinin şahit olduğu bir görüşme yapmıştır. Bu görüşme öncesi ve sonrasında aksiyon dergisinde ve zaman gazetesinde mevcut partiden ayrılıp yeni bir parti kurulması konusunda cesaretlendirici yazılar çıkmıştır. Hatta o dönem bu destek diğer cemaat ve STK’lardan da gelmiştir. Ancak Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları partiyi kurduktan sonra bu desteğin giderek azaldığı ve hiçbir seçimde de oya yansımadığı görülmüştür. Bu durum ülkemizdeki cemaatlerin çıkar menfaat ilişkisi olarak siyasete baktığını göstermektedir.) yazıda kimilerinin her zaman gündeme getirdiği “Turgut Özal’dan para aldı” vb. maddi destekleri kesin bir dille reddetmektedir.

Muhsin Yazıcıoğlu ile alakalı her zaman gündemde olan “Muhsin Yazıcıoğlu şu cemaate, şu tarikata intisaplıydı” açıklamalarına cevaben yazdığı “Mürit Değil Muhip olmak” yazısıyla Muhsin Yazıcıoğlu’nun kendi ağzından hiçbir cemaate Mürit olmadığı ama hepsine karşı bir sevgisi olduğu açıklamaları bu tartışmalara bir cevap niteliğindedir.

Cemaatlerin desteği için parti yönetimini de birçok cemaatten isim alınmasına rağmen bu cemaatlerin hiçbir zaman BBP’ye oy vermediğini dile getiren yazar İskenderpaşa cemaatini, Prof. Dr. Mahmut Esat Coşan Hocayı bu genellemenin dışında tutmuştur.

Yazarın son kahraman olarak Ali Güngör’ü anlattığı yazısını da Ali Güngör’e bir ahde vefa olarak okudum. Yazar yazısında keşke vaktinde olmasaydı bu olanlar cümlesi ile Ali Güngör’e yapılanların yanlışlığını tekrar hatırlatması açısından önemli bir yazı olarak okunmalıdır.

MHP’yi yakinen takip eden bir kişi olan Hayati Bice’nin gözüyle MHP’yi okuyacağınız bu eserde kimilerinin ilk defa öğreneceği, kimilerine uyarı niteliği, kimilerine de hatıralarını anımsatacak bilgiler mevcuttur.

Mevcut MHP yönetimi Dr. Hayati Bice’nin partinin iç dinamikleri ile ilgili uyarıları ve gözlemlerini dikkate alırsa, (Partinin teşkilatlarında yönetici seçiminde eğitime bakılması, STK’lar ile daha yakından işbirliği, genç ve kadın adaylara verilecek önem, Erciyes Kurultayı, Alparslan Türkeş anıtı, 9 Işık da yer alan Ahlakçılık ilkesinin önemi vb.) partinin gelişiminin daha iyi olacağı kanaatindeyim.

Son dönemlerde yeni parti kurmak için yola çıkanlar veya çıkacaklar için tavsiye niteliğindeki bu kitap yola çıkacaklar için MHP isminin ve kurumsal kimliğinin ne kadar önemli olduğunu görmeleri ve buna göre yola çıkmayı yeniden düşünmelerine veya yollarını çizmelerine ışık olacaktır. (Bu konuda özellikle eserin birinci bölümdeki ilk makaleyi iyi analiz etmeleri tavsiye olunur.)

MHP üzerine iyi bir analiz kitabı olan bu eseri MHP’de siyaset yapan, MHP’de siyaset yapmayı düşünen veya MHP’nin kodlarını, gizli kahramanlarını merak edenlere tavsiye ediyorum.

İyi okumalar dilerim.

Eseri aşağıdaki adresten temin edebilirsiniz:

http://www.kitapyurdu.com/kitap/turk-siyasetinde-mhp-uzerine-notlar/425255.html

[1] Tarih Öğretmeni, Araştırmacı/Yazar
=================================

KÜNYE:
“TÜRK SİYASETİNDE MHP ÜZERİNE NOTLAR”

Yazar: Dr. Hayati Bice

Yayınevi: Önder Yayınevi

Basım Yeri ve Tarihi: Nisan 2017 / Ankara

Sayfa Sayısı: 288 sayfa