Kenan EROĞLU: Kutadgu Bilig Bin Yıl Öteden Işık Tutuyor-2


“KUTADGU BİLİG”

BİN YIL ÖTEDEN

IŞIK TUTUYOR -2-

 

Kenan EROĞLU

 

 

“Kutadgu Bilig”, Balasagun’lu Yusuf (has hacip ona verilen bir unvandır) tarafından 1070 yılında Kaşgar’da yazılmıştır.
“Kutadgu Bilig”, İslami dönemin ilk eseri olması bakımından önemlidir.
“Kutadgu Bilig”, “mutluluk veren bilgi” anlamına gelmektedir.
Hakaniye lehçesiyle ve mesnevi tarzında yazılmıştır.
Didaktik bir eser olan “Kutadgu Bilig”, devlet yönetimi hakkında çeşitli bilgiler vermektedir.
Aruz vezni ile yazılmıştır ve Türk edebiyatında aruz ölçüsünün kullanıldığı ilk eser olarak kabul edilmektedir.
6645 beyitten oluşan Kutadgu Bilig’te, 173 dörtlük vardır.
Eserde kavramlar kişilerle sembolize edilmiştir. Eserde aklı, adaleti, devleti ve saadeti temsil eden dört kahraman vardır. Bunlardan “Ögdülmiş” aklı, “Kün-Togdı” adaleti, “Ay-Toldı” saadeti, “Odgurmış” akıbeti temsil eder.
Karahan’lı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.
Bir yönüyle nasihatname niteliğinde olan “Kutadgu Bilig”, başka bir yönüyle de siyasetname niteliğindedir.
Kutadgu Bilig, Türk Tarihinde millî temalarla tarihî, cihanşümul/evrensel bilgiyi sunan muhtevasıyla zaman üstü bir metindir. Bu bakımdan geçmişin geleceğe ilham ve mefkûre aktardığı özümüzü muhafaza eden önemli bir metindir.

Sözü direkt söylemek yerine misallerle, tekerlemelerle, mesellerle, kinayelerle, hikâyelerle, masallarla destanlarla söylemek.
Acaba diyorum, sadece bizim geleneğimiz de mi var yoksa batıda da var mı?
Doğu kafasının önemli eserlerinden Kelile ve Dimne kitabında konuşturulan çeşitli hayvanların batılılar tarafından da taklit edildiğini görüyoruz.
La Fontaine masallarının doğu klasiklerinden alındığı artık bilinen bir gerçektir.
Kadim kitaplarımızda, tarihi geleneğimizde insan dışında birçok şeyin konuşturulduğu vardır.

“Kutadgu Bilig” kitabında “Yusuf Has Hacip” söyleyeceği şeyleri açıktan ve doğrudan söyleyebilirdi. Ama “Yusuf Has Hacip” bu yolu seçmedi ve söyleyeceği şeyleri bir takım hayali şahsiyetlere rahat rahat söylettirdi.
O bir nasihat kitabı da yazabilirdi, kendi fikirlerini de nasihat eder gibi söyleyebilirdi. Ünlü vezir Nizamülmülk gibi bir siyasetname de yazabilirdi. Fakat bu yolu seçmedi. Neden acaba:
“Yusuf Has Hacip” çeşitli şahıslara çeşitli manalar yükleyerek konuşturma yolunu seçti. Hem söylediklerini diğer bir şahıs vasıtasıyla söylettirdi, hem de ve beklide okuyucunun daha rahat okumasını sağladı.
Kutadgu Bilig Türk insanının kavram dünyasının zenginliğinin göstergelerinin başında gelmektedir. Türkistanlılık düşüncesinin bu büyük medeniyet kaynağı, Türk kültürünün, devlet ve ahlak felsefesi yönünden medeniyet tarihimizin en önemli ve en büyük Türkçe kaynaklarından biridir.

Buna ilave olarak devlet felsefemizde yer alan adalet mefhumunun eserde çok önemli yer aldığı görülmektedir. Eser toplum hayatımızın devlete kadar varan düzeyinde pek çok konusunu ele alırken aile konusunu da ortaya koyar. Bir babanın oğul terbiyesi örneğinde görüleceği üzere eser her zaman geçerli bir muhtevayla düşünce dünyamızı hem yansıtmaktadır. Hem de aydınlatmaktadır. Nihayet eserde geleceğimize ışık tutan bir başka konu yazarın kendi zamanına belirttiği pek çok konunun günümüzde de görülüyor olmasıdır. Bu eser, geleceğimiz için yenilenmeyi ve aydınlanmayı sağlayacak çok önemli bir kaynaktır. Medeniyetimizin temelleri, bin yıldan beri oluşan fikir dünyamızın temelinde ve İnsan tasavvurumuz da Kutadgu Bilig’de mevcuttur:
“Kutadgu Bilig” üzerine inceleme yapan A. Dilaçar’a göre(1) kitaptaki şahsiyetler ve temsil ettikleri değerler şöyle:
“1-Hükümdar, bey ya da ilig, “Kün-toğdı”, doğru yasayı (köni törü). (Doğan güneş)
2-Vezir “Ay-Toldı”, saadeti (kut). (Dolunay)
3-Vezirin oğlu ve arkadaşı “Ögdülmiş”, anlayış (ukuş), (Övülmüş)
4-Vezirin kardeşi, zahit “Odgurmış” da dünya işlerinin sonunu (akıbet). (Uyanmış, odgurmak-uyanmak )”
Temsil eder.

Eserde, toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yolların neler olduğu belirtilmiş; bunun yolları, devrin hükümdarına öğütler halinde verilmiştir. Eserde ahlak ve dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinilmiştir. Bu açıdan esere bir siyaset kitabı da denebilir.
Edebiyatımızda aruz ölçüsünün kullanıldığı ilk eser olarak kabul edilmektedir. Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır. Eserde dört sembolik şahsiyet yer alır.
……….
 ” Odgurmuş ve Ögdülmüş;”
Karahanlı Türkçesi ile yazılan, Kutadgu Bilig’de kısaca Ögdülmüş “zeka ve akılı” Odgurmuş ise “akıbet”i temsil etmektedir.
Kutsal kitabımız olan Kur’an’ı Kerim’de de akıl ve fikir etme konusunda ayetler vardır.
Ben Yusuf Has Hacip’in yolundan gitmeyi kendime yol olarak seçtim. Yazılarımda “zekâ ve aklı” temsil eden Ögdülmüş’e, “akıbet ve dünyanın sonu” olduğunu temsil eden Odgurmuş tarafından sorular sordurarak günümüz konularına bir nebze dahi olsa katkıda bulunma gibi bir düşünce taşıyorum
Ögdülmüş Akıldır ama ne kadar aklınız dahi olsa bir akıbet vardır. İnsan aklını ona göre kullanmalıdır.
“İnsanların iyisi başkalarına faydalı olur.
İnsan hayatından kendisini yükseltmek ve adını yaşatmak için, başkalarına faydalı olmalıdır.
Başkalarına faydası dokunmayan ölü gibidir; faydalı ol, ölü olma; ey mert yiğit.
Ey hakîm, Tanrının kullarına faydalı ol;
İnsanlara faydalı olan kimselere ancak insan denilir.
Kendi menfaatini güden insan mı olur; insan olan halk menfaatini güder.
İnsanlar arasında insan olan kimse, başkalarına faydası dokunan kimsedir.”, gibi

“İnsan süsü, yüz;
Yüzün süsü, göz;”

         “Aklın süsü, dil;
          Dilin süsü, sözdür. “

KAYNAK: A.Dilaçar, Kutadgu Bilig İncelemesi, TDK Yayınları, Ankara 2016, s:91
________________________________
(*) Bu yazı 15 Aralık 2019 tarihinde “Kutadgu Bilig Bin Yıl Öteden Işık Tutuyor” başlığı altında bir yayınlanan yazımın devamıdır.