Kenan EROĞLU: Savaş Naraları

SAVAŞ NARALARI İLE

GÜNÜMÜZDE SAVAŞ KAZANILMIYOR

Kenan EROĞLU

Odgurmuş: Günümüzde milletlerarasında ve ülke içinde savaş ve mücadele metotları ne şekilde devam ediyor. Eski savaş ve metotlarına göre günümüzde neler değişmiştir. Bu konu hakkında neler söyleyebiliriz?

Ögdülmüş: Bilindiği gibi ihtiyar dünya tarih boyunca “Milletler Mücadelesi” ne sahne olmuştur. Yüzyıllardır ve belki de bin yıllardır tarih şu ya da bu şekilde milletler arasında meydana gelen mücadelelere sahne olmuştur.
Fakat tarihin çeşitli dönemlerinde din savaşları da olmuştur bunu kimse inkâr edemez. Bu din savaşlarının arkasında bile Milletlerin kendi menfaatlerinin olduğu gözlenir. Avrupa’da meydana gelen mezhep savaşları da din savaşları gibi görünmüş olmasına rağmen sonuçları itibariyle bu savaşlar da milletlerin bir biri ile savaşı neticesine ulaşmıştır. Tarihin her döneminde aynı dine mensup farklı topluluklar da bir biri ile savaşmış ve bu yolla beklide milyonlarca masum insan ölmüştür. Fakat günümüzde de süregelen bu mücadele Hilal-Haç mücadelesi gibi görünüyor olsa da esasında bu hilal haç savaşını yapan din mensuplarının da kendi milli çıkarlarını da hesaba kattıkları görülmektedir. Savaş şekilleri ve teknikleri değişmiş ve gelişmiş olmakla birlikte yine de mücadele milletler arasında devam etmektedir.

Odgurmuş: Bizim devletimiz olan Devlet-i Aliyye’nin batıya karşı asırlarca neredeyse tek başına verdiği mücadeleyi ve savaşları nereye koymamız gerekir.

Ögdülmüş:Evet çok haklısınız. Tarihte sömürgeci batı karşısında bizim devletimizin verdiği İlay-ı Kelimetullah mücadelesi ne kadar da kelimenin ifade ettiği manada bir mücadele olsa da neticesi Türk milletinin diğer batılı milletlerle olan mücadelesine dayanmaktadır.
Konumuza dönecek olursak; Tarih boyunca kullanılan çeşitli el yapımı silahların yanı sıra, daha sonra tüfeğin icadı ile savaşlar bir miktar şekil değiştirmiş olsa da yinede ordular karşı karşıya geliyor ve silahları iyi kullanan üstün geliyor ve savaşı kazanıyordu. Eskiden böyle silahlarla meydan savaşları yapılırken, günümüz savaşları artık eski savaşlar gibi yapılmıyor. Aslında pek meydan savaşı da yapılıyor denemez. Şimdi daha çok vekâlet savaşları yapılıyor. Büyük devletler, asıl ordularının yanı sıra oluşturdukları yapay güçlerle veya bir şekilde sömürge haline getirdikleri devletleri ve onların güçlerini kullanarak savaşıyorlar. Veya eskiden olduğu gibi bir meydanda bir ovada ordular karşı karşıya gelip savaş naralarıyla, gürültü patırtı ile savaş kazanılmıyor, Bu durum dün de böyleydi. Bu günde böyle.
Eskiden savaş naraları atılarak düşman velvele ile korkutulur, ürkütülür ve morali bozulurdu. Devlet-i Aliyye (Osmanlı) ordularının önünde, acayip kıyafetler giyinen, çok değişik ve görülmemiş silahlar kullanan “Deliler“ vardı. Bunlar savaş başladığında en önde naralar atarak gürültü patırtı yaparak düşman ordusuna saldırır ve düşman ordusunda korku, panik ve yılgınlık yaratırlardı. Bu “Deliler” denilen savaşçı gurup, yapıları itibariyle düzen, nizam ve kural tanımadan hareket ederler karşıda bulunan düzenli orduda mutlaka olumsuz etkiler bırakırlardı. Şimdi eskiden olduğu gibi meydanlarda savaş yapılmadığı için nara atmak, gürültü patırtı ve velvele yapmak “Deliler” gibi hareket etmek gerekmiyor. Günümüzde orduların önünde deliler yok ama bu gün de ordulardan önce propaganda bombardımanı ile düşmanın morali bozuluyor. Savaşı ise, iyi propaganda yapanlar, iyi hazırlananlar, kendini yetiştirenler kazanıyor. Bilgi ve kültür donanımınız eğitim ve talimleriniz ne kadar kuvvetli ve yüksek ise, en son teknolojiyi kullanabiliyorsanız, en son teknolojik donanımlarınız varsa savaşı kazanma ihtimaliniz o kadar yüksek oluyor. Hatta savaş araç-gereç ve mühimmatlarınızı kendiniz üretebiliyorsanız savaşta üstünlük sağlıyorsunuz.                          Günümüz propaganda savaşında, günümüz şartlarına göre hazırlanmak gerekir. Günümüz savaşını kazanmak için, bilgi kültür ve propaganda açısından yeryüzünde bulunan milletlerin donanımı ne ise onunla donanmak mecburiyeti vardır. Devletlerde böyle olduğu halde, fikir hareketleri için de durum aşağı yukarı aynıdır. Bir fikir hareketinin mensupları; Ben şöyle asarım, böyle keserim demekle, büyük ve iddialı laflar etmekle günümüz şartlarında kültürel savaşı kazanamaz başarıya ulaşamaz. Meseleler çözülmez, içinde bulunduğunuz hareket güçlenmez.

Odgurmuş: O halde ne yapmak gerekiyor?

Ögdülmüş: Çağımızın en büyük silahı bilgi ve kültürdür. Milli birliğini sağlamadan, tüm fertlerini milli kültür ve milli şuur bakımında güçlendirmeden, bilgi ve kültürü elde edip özümsemeden hedefe varılamaz. Kendi silah ve mühimmatımızı kendimiz yapmalı, Çağımızın bilgisi ve teknolojisi ile donanmalı, milli kültür ve milli şuur silahları ile silahlanmalıyız.
………
Sözün Özü: Milli ve manevi değerlere önem veren bir millet ve bir hareket çağın donanımları ile donanmalı Özüne özgü, Kendisi gibi olmalıdır, titreyip kendine dönmelidir.
___________________________________________
Kadim Kitabımız olan “Kutadgu bilig” de geçen iki şahsiyet:
Odgurmış :Kanaat – Akıbet- Afiyet.
Ögdülmiş :Akıl – Ululuk