Dr. Yalçın GÜZELHAN: İNSANLAR NEDEN FARKLI DÜŞÜNÜRLER?

 

İNSANLAR

NEDEN FARKLI DÜŞÜNÜRLER?

Uz. Psikiatr

Dr. Yalçın GÜZELHAN

 

En doğru düşünce kendimizinki mi ?

Farklı düşünenler de haklı olabilirler mi?

Düşünsel farklılıklarımızın nedenleri nelerdir?

İnsanların birbirinin aynısı şeklinde düşünebilmesi mümkün müdür?

Bu makalemde bu ve buna benzer bir çok soruya birlikte  cevaplar bulmaya çalışacağız. Hem belki bu sayede ,son günlerde eksikliğini daha çok hissetmeye başladığımız, hoşgörü ve birbirimizi anlama eksikliğimizin giderilmesine,bir nebzede olsa katkıda bulunmuş oluruz. Zira hızla akıp giden gündelik yaşamın bütün alanlarında, çatışmalara, küskünlüklere, hatta sonunda milletler arası savaşlara bile neden olabilen, en sık yapılan yanlışlardan birtanesi de, insanoğlunun  diğerlerinin de kendisi gibi düşünüp, dış dünyayı da kendisi gibi algılamaya zorlamasıdır. Yani kendi düşünce sistematiğinin en doğrusu olduğuna inanarak, kendisi dışındakilerin de buna uymasını bekleme eğilimidir.Aslında her insanda belli ölçülerde var olan Narsizm’in temel nedenlerinden bir tanesi de budur.

Eski ABD Başkanı George W Bush’un insanlığı 3.Dünya savaşın eşiğine getirmesinin en önemli nedenlerinden biriside  sanırım aynı gerçektir. Zira ben Tanrı ile konuşuyorum ve  tarihi yazan adamım diyen birisinin beyini’nin ürettiği düşüncelerin, Dünyamız için ne kadarda önemli olduğu su götürmez bir gerçektir. 

İnsanoğlunun en karmaşık dünyası psikolojisidir. Dünyada şu anda yaşamakta olan 8 milyar insan sayısı kadar, Sekizmilyarda birbirinden farklı psikolojik yapı vardır. insanların yüz yapısında ve parmak izlerinde olduğu gibi, her birinin ruhsal yapısıda  diğerininkinden farklıdır. Ancak bazıları biribirilerine benzer olabilirler. Ama hiç birisi diğerinin aynısı  olamaz. Sinir bilimi açısından bu hiç bir şekilde mümkün değildir.

Her insanın dünyaya gelişi  ile ölümü arasındaki yaşam dediğimiz süreç içerisinde, maruz kaldığı görsel, işitsel, dokunsal  ve koku uyaranları birbirinden farklıdır.Söylemek istediğimi biraz daha yalın olarak ifade edersem, her insanın doğumu ile ölümü arasında geçirdiği yaşam süreci boyunca ,yani bebekliğinde, çocukluğunda, gençliğinde, erişkinliğinde ve ihtiyarlığında ailesinde, yakınları ile ilişkilerinde, okulunda, iş yaşamında ve sosyal ortamlarında  maruz kaldığı veya şahit olduğu olaylar, sadece ve sadece kendisine özgü olduğu için, ve bu uyaranların ve olayların o yaşam döneminde kişinin beyninde oluşturduğu değişiklikte (yeniden yapılanma, tecrübe ve bellek) yine o kişiye özgüdür.

Hayatımız boyunca da sürekli olarak her gün yenilerini yaşadığımız olaylar ve maruz kaldığımız uyaranlar, sürekli olarak beynimizdeki  sinir ağı sisteminde (Neural Network ) değişikliklere (Neuronal  Plastisite ) neden olduğu için, yaşamımızın  her anında değişmeye devam eden bir ruhsal yapı sergileriz.Bu ruhsal yapımızla da kendimizi ve kendimiz dışındaki dış dünyayı ayırt eder, ( bilinçli olma) ve günlük yaşamımızda yaşadığımız yeni olayları da sahip olduğumuz bu bilinç sistemine göre’de yorumlarız (Information Processing ); yani her insanın şahit olduğu veya maruz kaldığı bir olayı zihninin derinliklerinde yorumlaması diğerinkinden mutlaka ve mutlaka  farklıdır.Yalınız bu yorumlar arasındaki farklılıkların derecesi, ya insanları birbirilerine yakınlaştırır yada birbirlerinden uzaklaştırır. Olayı biraz daha geniş çaplı düşünürsek; aynı kültür içerisinde sosyal yaşamlarında birbirlerinkine benzer uyaranlara maruz kalan bireylerin, biri birilerine sempati duymaları ve birbirlerine bağlanmalarının temelinde de bu bilimsel gerçek yatar.

Gittiğiniz başka bir bir şehirde hemşehrilerinize veya  yabancı bir ülkede kendi milletinizden olanlara karşı daha bir yakınlık duymanızın sebebi de aynı şeydir. Yani çocukluğunuzdan içinde bulunduğunuz ana kadar olan süreç içerisinde, beyninizdeki milyarlarca sinir hücrelerinin söz konusu kişilerle, benzer uyaranlara maruz kalmasından dolayı ortaya çıkmış olan, benzer düşünüş algılayış ve duygulanım biçimlerinin varlığıdır.

***

GÜNÜN  SÖZÜ : Sorun  nasıl  yeni  fikirleri  bulacağınız  değil,  eskileri zihninizden  nasıl  atacağınızdır. DEC  HOCK